İsrail’in Mescid-i Aksa Baskınları Üzerine

Terör Şebekesi İsrail yönetiminin mübarekMescid-i Aksa ve Kudüs şehri ile ilgili işgal projeleri gittikçe dozajını artırıyor. Yıllardır Mescid-i Aksa’nın altında tüneller kazarak, münharif itikatları uğruna, adeta dünya Müslümanlarıyla alay eden Siyonist rejim, ilk kıblemiz olan Mescid-i Aksa’nın yıkılmasını bile göze alarak, Filistin topraklarında terör estirmeye devam ediyor.
İsrail, Arap şeyhleri ve emperyalist güçlerden aldığı destekle, Ortadoğu’da Müslümanlara kan kusturuyor, kutsallarımıza hakaret ediyor. Son yıllarda Kudüs’te Filistinli yerleşimcilere ait ev ve iş yerlerinin yıkılması, yerine Yahudilerin yerleştirilmesiyle başlayan İsrail terörü, Mescid-i Aksa’ya kilit vurup, necis postallarıyla içeriye girerek Kur’an-ı Kerim’leri ayaklar altına almasıyla hız kesmeden devam ediyor. 1967’den beridir barbarlıkta ilk defa bu kadar ileriye giden Siyonistler, cesaretlerini ise bizlerden alıyor. Müslümanların sessizliğinden alıyor. Ve hiç kimseden çekilmeden Filistin toprakları üzerindeki nüfuzunu artırıyor.

Müslümanlar artık hiçbir kutsala saygı göstermeyen barbar, insanlıktan nasipsiz Siyonist çetelerine karşı, gerekli tüm tepkiyi göstermelidirler. İslam ülkeleri bu alçak rejimine karşı siyasi ve ticari tüm ilişkilerini askıya almalı, ülkelerinde bulunan elçiliklerini def etmelidirler. Bununla birlikte İsrail’i Müslüman topraklarımıza bela eden batılı güçlere de, aynı şekilde resmi ve kitlesel tepkileri göstermekten geri durmamalıdırlar.İslam dünyası, sadece İsrail’in Ortadoğu’daki menfaatini göz önünde bulundurarak kurulan Birleşmiş Milletler ve beraberindeki şer koalisyonlardan medet ummak yerine, kendi sorunlarına kendileri çözümler bulmalıdırlar. Başta Âlimlerimiz olmak üzere siyasi liderler, öncü şahsiyetler, Filistin’in tek temsilcisi olan Müslüman yapılara destek olmalı, İsrail ve Amerikan kuklası sözde Filistin kurtarıcılarını ise, tereddüt etmeden reddetmelidirler. 

Mescid-i Aksa biz müminlere Allah’ın yeryüzündeki emanetidir. Bu emanete sahip çıkmak boynumuzun borcudur. Herkes emanetiyle ilgili hesaba çekilecektir. Muhakkak  herkesin bu hususta yapabileceği bir şeyler vardır.Bu uğurda ellerindeki imkânları esirgeyen, bu terörü görmezden gelen, buna gerek devlet, gerekse de şahsi olarak destek veren her oluşum, Allah’ın elem verici azabını unutmamalıdır.  

Âlimler ve Medreseler Birliği olarak, gittikçe artan İsrail barbarlığına karşı tüm Müslümanları sorumluluk almaya davet ediyor, başta kitlesel gösteriler ve boykot olmak üzere, İsrail’in aleyhine olabilecek tüm adımların atılması için Müslüman âlimlere, cemaatlere, siyasetçilere, STK’lara genel seferberlik çağrısında bulunuyoruz.

Âlimler ve Medreseler Birliği 

Check Also

Dr. Abdulkadir Turan: İslam Birliğinden Korktukları İçin Kürt Ulemanın Yeniden Güçlenmesini İstemiyorlar

Dr. Abdulkadir Turan, İbrahim bin Hasan el-Gorani gibi Kürt ulemanın geçmişte çok büyük İslami hizmetlerde bulunduğuna dikkat çekerek, "Nasıl ki İslam birliği yok edilmeye çalışılıyorsa Kürt ulema kimliği de öyle yok edilmek isteniyor.  İslam birliğinden korktukları için Kürt ulemanın yeniden güçlenmesini istemiyorlar." dedi.