Alimler ve Medreseler Birliği
Bu yılın başıydı..
Ocak’ın tam ortası..
Mısır haini ile Emirlikler’in haini yan yana oturmuş, deniz tatbikatı izliyorlardı..
Kızıldeniz vilayetinde teröre gözdağı veriyorlardı.
Halbuki hedef belliydi.
Hemen bir ötedeki Gazze..
Doğrusu bunu saklama ihtiyacı da hissetmiyorlardı.
Zira bizzat siyonist rejim bakanı, daha bir kaç sene önce açıkça söylemişti:
“Talebimiz üzerine Mısır Gazze tünellerini bulup yıkıyor” diye.
Gazze’nin soluk borusu olan refah tünellerini..
Önce işid bahanesiyle saldırdılar Gazze komşusu Sina yarımadasına..
Sonra aşiret yalanını uydurdular..
Şimdilerde ise bahaneye bile ihtiyaç hissetmeksizin evleri yıkıyorlar!
Henüz geçenlerde Mısır askerinin siyonistlerle Sina’da operasyon fotoğrafları medyaya düşmemiş miydi?!
Yani meselenin Filistin direnişi olduğunu Mısır’daki sağır sultan bile biliyor!
Behey zalimler, Yusuf Aleyhisselam’a lâyık değilsiniz, onu anladık da..
Bari, pek bir övündüğünüz firavunlar için bile olsa, zerre şerefiniz olaydı be!
Wa esefâ alâ Yûsuf!
Darbeden sonra bu yedi yıldır ne vahşi cürümler işlendiğini anlatsın diye dile geleydi bu tüneller!
Kısacık da olsa, Merhum Mursi’nin, döneminde direnişi ne muazzam rahatlattığını anlatıverseydi!
Ahirete mi kalır, yoksa dünyada iken de mi gerçekleşir, onu bilemem..
Lâkin “Herşeyi dile getiren Allah”ın (Fussilet-21) kudretini bir kez daha gördük:
Kassam Tugayları’nın geçen günkü açıklamasından öğrendik ki..
Tam da hainlerin ‘deniz tatbikatı’ ile gözdağı verdiği günlerde..
Direniş de Gazze açıklarında..
Binlerce füzeye yetecek kapasitede cephane ve patlayıcı dolu iki büyük savaş gemisi bulmuş..
Meğer, İngiltere’nin taa Birinci Dünya Savaşı’nda Gazze’yi vurmak için gönderip de bir daha haber alamadığı batık gemilermiş!
Ve de mucizevî şekilde yüzyılı aşkındır denizde olmasına rağmen korunaklı kalmış!
Gemi açıklamasının, görüntüler eşliğinde yayınlandığı vakitlerde işgal topraklarına fırlatılan füzeler de bundan mı kalma, bilmem.
Ama asıl mesajlı füze; denizaltı görüntülerinin, BAE ve Bahreyn’in (ve Suud gibi sıradaki daha nicelerinin), siyonistlerle anlaşma(!)sı çerçevesinde Damat Kushner’in, topraklarımıza indiği dönemde yayınlanmasıydı!
Allah’ın hangi ayetini sayayım ki?!
“Her canlı şeyi su’dan yarattık”ı (Enbiyâ-30) mı?
‘Musa Aleyhisselam’ın konup Nil’e salınan sandığı’ (Kasas-7) mı?
O’nun, dünyadan bizzat göndereceği ‘düşmanın kendi elleriyle’ ve de kendi sarayında korunmasını (Kasas-8) mı?
Barınacak ikinci bir ülke olmasa dahi, Suriye’deki devrim ayaklanması başında, işi ‘kırmızı çizgi’lere vardıranların aksine, tüm tevekkül ve izzetiyle dışarı salınıp..
Musa Aleyhisselam’ın anası gibi Allah’a, yalnız Allah’a dayanmasının mükafatı olarak ‘göznuru evlâdının’ (silahının) döndürülmesini (Kasas-13) mi?
O ‘derin’liği bilmem ama..
Şu sadeliği bilirim:
“Allah gemiyi batırdı.
Mücahid füzeyi çıkardı.”
Bu kadar basit!
