- 8/21/2024 4:08 PM
Önümüzdeki Perşembe günü mübarek kurban bayramını idrak etmiş olacağız İnşaallah’u Teâlâ. Müslümanlar Arife günü sabahından itibaren farz namazlar akabinde teşrik tekbirlerine başlamak suretiyle bayram atmosferine girerler. Hacdakiler tekbir yerine telbiye edecek, yani “lebbeyk allahume…” diyecekler.
Bu durum bayramı daha da şenlendiriyor. Çünkü bayram aynı zamanda bir şenliktir, sevinmek ve eğlenmektir. Ama ne yazık ki, zalimler bunu bizlere yaşatmamaya çalışıyorlar. Bütün bir ümmet olarak yine buruk bir bayrama girmiş olacağız. İslam coğrafyasının bir kısmı bayram duygusundan yoksun, içi buruk ve gözü yaşlı olarak bayrama girmektedir. Yine her tarafta kan, yine gözyaşı, yine bombalar, yine savaşlar, yine yıkımlar, yine annelerin feryatları, çocukların figanları… Ve iniltileri…
Ancak her ne şekilde ve hangi şartlar altında olursak olalım, bizler yine ruhen ve bedenen bayramımızı bayram olarak yapmaya çalışalım. Zira bayram bizim en sağlam dayanağımız ve en büyük etkinliğimizdir. Bayramın kitleler üzerinde derin etkileri ve heyecanı vardır. Toplum fertlerinin birbirlerine bağlanması, birleştirmesi ve kaynaşması için bayram, en güçlü bir dinamizmdir.
Bu itibarla, birilerinin kara bayram diye palavraların etkisinde kalmayalım. Onların İslam’a ve İslami değerlere saygıları olmadığı ve hatta düşmanlıkları olduğu için bir nevi protesto edercesine havadan sudan bahanelerle Müslümanlara bayramı yaşatmamaya çalışırlar. Çünkü bu bayram onları sembolize etmiyor. Bu bayram sadece ve sadece Müslümanların bayramıdır ve onları şiarıdır.
Şunu da belirtmek isteriz ki, İslam’da kara bayram diye bir şey de yoktur. İçimiz buruk da olsa, dertli ve kederli de olsak yine bayramı ruhuna uygun şekilde yapmaya çalışalım. Dertlilerin, üzgünlerin, yalnızların, evi barkı olmayan sığınmacıların ve mahrumların yanında görünerek onlarla birlikte bayram yapalım. Keseceğimiz kurban etleriyle onların da yüzlerini güldürelim. Zalimlerin inadına Birer Yasin gibi, Hasan gibi, Hüseyin ve Riyad gibi elimize kurban eti poşetlerini alıp yoksulların kapısını çalalım, onların da yüzünü güldürelim.
Bayramın diğer bir adı da barışmak affetmek ve kucaklaşmaktır. O halde tüm iman ehliyle kucaklaşmak, dargınlarla barışıp helalleşmek için bayram güzel bir fırsattır. Artık sen-ben kavgalarını, mezhep-meşrep taassubunu bir kenara bırakıp ümmetin vahdeti ve selameti için omuz omuza vererek şer odaklarına karşı tek ümmet olmanın bilincini ortaya koymanın zamanıdır.
Bu vesileyle İttihadul-Ulema olarak tüm İslam âleminin Mübarek Kurban Bayramı’nı, en kalbi duygularımızla tebrik eder, Bayramın tüm Müslümanlar için büyük hayırlara, kurtuluşlara, yakın zaferlere ve umumi vahdete vesile olmasını, Müslümanlar arasındaki dargınlık ve kırgınlıkların ortadan kaldırılıp kardeşlik, huzur ve mutluluk getirmesini rabbimizden niyaz ediyoruz.
Âlimler ve Medreseler Birliği