- 8/21/2024 4:13 PM
Son iki günden beri Mısır’da yaşanan askeri müdahale, bütün İslam Ümmetini derinden yaralamıştır. Bu darbe, hur insan iradesine ve özellikle İslam Ümmetinin can damarına indirilen bir hançer darbesi gibi hür vicdanları yaralamıştır.
İslam açısından İnsan iradesine karşı yapılan tüm darbeler, ne amaçla olursa olsun ve kimler tarafından yapılırsa yapılsın gayri meşrudur, hükümsüzdür ve insanlık suçudur. Hele Müslüman bir halkın inancına, ahlakına, değerlerine ve yaşam tarzına karşı yapılmışsa büyük bir zulümdür, haksızlıktır ve ihanettir.
Bu ihanetçilerin er ya da geç tarih önünde hesap vermeleri muhakkaktır. Ancak Müslüman halkların üzerlerine düşeni hemen şimdi yapmaları gerekir. Alçakça Yapılan darbeyi, darbecileri ve darbeyi destekleyen tüm emperyalist güçlerin zulmünü kınayıp protesto etmeli, Muhammed Mursi’yi ve taraftarlarını destekler nitelikli büyük gösteriler, mitingler yaparak avazları çıkıncaya kadar seslerini yükseltmelidirler.
Bütün bunların yanında her türlü iletişim imkânlarını, sosyal medyayı kullanarak darbeciler üzerinde baskı kurmalı, darbe hevesinde olanların cesaretini kırarak daha büyük tehlikelerin önüne geçmelidirler. Yoksa bu darbeler zinciri böyle devam edebilir ve İslam baharı denilen olay, tekrar kaskatı bir kışa dönüşebilir. Müslümanlar her zaman en büyük darbeleri rehavetten ve sorumsuz davranmaktan yemişlerdir. Şurası bir gerçektir ki, bir devrimi gerçekleştirmek ne kadar zor ise onu muhafaza etmek bir o kadar daha zordur.
O halde “darbeler dönemi bitmiştir” deyip evimizde oturursak daha çok darbeler olacak ve biz de gözyaşlarımızı içimize akıtmaya devam edeceğiz. Allah (c.c), cihaddan oturanların, düşmana karşı gafil davrananların tavrını eleştirmiş ve bunu, kendi elleriyle kendi nefislerini tehlikeye atmak gibi tehlikeli bir eylem olarak nitelemiştir.
Ey Müslüman halklar! sakın ha emperyalist güçlerin yaldızlı sözlerine kanmayın! Onların; “demokrasi, özgürlük ve insan hakları” dedikleri şeyler, onların isteklerine uygun olurlarsa geçerlidir. Onların onaylamadığı her hareket özgürlükçü de olsa terörizmdir, diktatörlüktür. Onlara göre en demokrat ülke Suudi Arabistan’dır. İsrail ise, sütten çıkmış kaşık gibi aktır. Ama halkın iradesiyle iş başına gelen Hamas teröristtir, Muhammed Mursi diktatördür. İşte tüm darbe ve işgallerinin dayanağı budur.
Umarım Müslüman Muhammed Mursi ’nin yerine Hristiyan bir cumhur Başkanının getirilmesi, Müslümanların kanına dokunur ve ümmetin birleşmesine vesile olur. Bu günler nöbetledir; bazen lehte bazen de aleyhte tecelli ederler. Zira Allah (c.c), bu günleri bu şekilde aramızda evirip çeviriyor ki, bizi arındırsın ve içimizden layık olanları şehadetle yanına alsın. Üzülmeyin gevşemeyin, eğer inanıyorsanız en üstün sizler olacaksınız. Ve Akıbet muttakilerindir.
Son olarak bütün benliğimizle, duygularımızla Müslüman mısır Halkının yanında olduğumuzu ilan ediyoruz. Gece dualarımızda onlara dua ederken zalimleri de müminlerin eliyle Allah’ın gazabına uğrayıp saltanatlarının yerle bir olmasını rabbimizden niyaz ediyoruz.
Âlimler ve Medreseler Birliği