- 8/29/2024 11:49 AM
- DİYARBAKIR
İTTİHADUL ULEMA olarak düzenlediğimiz merasimle İslami ilimlerini başarıyla tamamlayan 10'u hafız 78 erkek öğrenciye icazetleri verildi.
Diyarbakır'daki Genel Merkez Binamızda düzenlenen icazet merasimi, Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Yaklaşık 4 yıldır aldıkları Sarf, Nahv, Tefsir, Hadis, Fıkıh gibi ilimlerde başarı gösterip eğitimlerini tamamlayan 10'u hafız 78 erkek öğrenci, salavat eşliğinde salona girdiler.
Doç. Dr. Rıfat Ablay'ın Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programa yurtiçi ve yurt dışından birçok âlim ve cemaat temsilcisi katıldı.
Programın selamlama konuşmasını yapan Yönetim Kurulu Üyemiz Molla Abdulkuddüs Yalçın, ilmin önemine dikkat çekerek, katılımlarından dolayı herkese teşekkür etti.
Programda konuşan Genel Başkanımız Molla Kılıçarslan, Allah'ın rızasını kazanmak gayesiyle ilim öğrenilmesi gerektiğinin altını çizdi.
"Allah'ın düşmanlarını tanımak için ilim öğreniyoruz"
Kılıçarslan, "Biz ilmi Kur'an'ı öğrenmek için okuyoruz. Kur'an Allah'ın kelamıdır. Allah bu Kur'an-ı niçin bize göndermiş? Onu tanımak için, rızasını kazanmak için, onun cennetine gitmek için, Allah'ın düşmanlarını tanımak için. Allah bu Kur'an-ı Kerim'de iki yolu bize göstermiştir. Biri cennet, biri de cehennemin yoludur. Bu yol Kur'an'la ilimle öğrenilir. Maaş sahibi olmak için, fıtır ve zekatları toplamak için ilim okumuyoruz. Allah'ı tanımamız için ilmi öğreniyoruz." dedi.
"İslam beldeleri kafirlerin hakimiyetin altındaysa, Müslümanların üzerinde cihad etmek vaciptir"
İslam beldeleri esaret altındaysa Müslümanlar üzerinde cihadın vacip olduğunu belirten Kılıçarslan, şunları söyledi:
"Allah, kafirleri dost edinmememizi istiyor. Kim öyle yaparsa, onun Allah'la bağı kalmaz. Allah, 'Allah'a, Peygamberine ve başınızdaki ulul emre itaat edin.' Buyuruyor. Nerede Allah'a itaat, nerede Peygambere itaat? Peygamber Efendimiz, 'Eğer bir gün İslam beldeleri kafirlerin hakimiyetin altındaysa, Müslümanların üzerinde cihad etmek vaciptir.' O toprakları özgürlüğüne kavuşturana kadar, kafirlerin elinden alana kadar. Bugün dünyanın başından sonuna kadar bir yerde İslam toprakları Müslümanların hükmünün altında var mıdır? Kur'an o toprakların üzerinde hakim midir? Peygamberin sünneti hakim midir? Bunların tamamını kıyamet gününde Allah bizden soracak. İlim okuyoruz, bunun hizmetini yapmamız lazım. Kur'an-ı öğretelim, Peygamberin sünnetini öğretelim. Kafirlerin hakimiyetini üzerimizde kabul etmeyelim. Bugün Amerika dünyanın üzerinde yaptığı despotluk ne ile yapıyor? Müslümanların petrolü ile yapıyor, Müslümanların ticareti ile yapıyor. Yahudilerin bugün malları boykot edilirse, alınmazsa, Yahudiler rezil ve perişan olacaklar. Allah Kur'an-ı Kerim'in 15 yerinde Yahudilere lanet okuyor. O kadar şeytana lanet getirmemiş. Neden? Çünkü Yahudiler tarih boyunca Hazreti Yahya'yı, Hazreti Zekeriya'yı, Hristiyanların inancından da inancında bile Yahudiler Hazreti İsa'yı şehid etmişler. Bugün birlik olarak İslam'la mücadele ediyorlar. Bugün Gazze halkı küfür alemiyle, Yahudilerle mücadele ediyor. Bütün küfür alemi tanklarıyla, toplarıyla, silahlarıyla, asrın silahlarıyla, Amerika, İngiltere, Fransa, Almanya…bütün kuvvetlerini mel'un israil'e veriyorlar ki Gazze'de Müslümanlar hakim olmasın diye. Gazze'de 2 buçuk milyon Müslüman toplanmış. Onların üzerine yağmur gibi bombaları, füzeleri, yağdırıyorlar. Bazı Müslümanlar var ki Gazze'ye dua bile etmiyorlar. Kıyamet gününde Allah bunu hesabını bizden soracaktır."
"Bu Kur'an, bu ümmetin ruhudur"
Programda selamlama konuşması yapan Dr. Vasfi Aşur, böylesi ilmi ve şer'i programları düzenleyen İTTİHADUL ULEMA'ya teşekkür etti.
Aşur, "Kur'an-ı Kerim Allah'ın sımsıkı ipidir. Kim ona tutunursa, doğruya erer, kim ona tutulmazsa dalalete erer. Bu Kur'an, bu ümmetin ruhudur. Bu ümmet, Kur'an-ı Kerim'e ne kadar sımsıkı sarılırsa, o kadar ruhu var olur. Allah bu Kur'an-ı Kerim'i bir nur kıldı. Onun nur olarak kılınması da ilahi bir ferman ve buyrukladır. Kudüs'ün ve Filistin'in en çok zikredildiği süre İsra Suresi'dir ve oradaki tatbikler yerine getirilmedikçe Kudüs özgür olmayacaktır." diye konuştu.
"Her salih liderin arkasında Rabbani bir alim vardır"
İlim öğrenmenin büyük bir hayır olduğunu belirten Dr. Nevvaf Tekruri, ilim tahsil eden talebelere tavsiyelerde bulundu.
Tekruri, "Herkesin ilimle beraber ne yapabileceği bilmesi gerekiyor. Herkesin bildiği üzere hangi salih bir lider varsa, onun arkasında illaki Rabbani bir alim vardır ve onu yönlendirmiştir. Tarih boyunca da bu böyledir. Onun hatalarını düzeltir ve onu düşmanlarına karşı büyük gösteren bir alim vardır. İlim talebelerinin kendilerine ilmi niçin elde ettiklerini sormaları gerekiyor. İlmi yaşayabilmek için mi bir para karşılığında öğrenmek için mi öğrenmişler? Allah'a nasıl hesap vereceklerini, Allah'ın dediklerini nasıl yapabilecekleri için mi öğreniyorlar? Onun için ilim talebeleri kendilerini sorguya çekmeleri gerekiyor. Çünkü ilim sahibini düzeltir, ona bir ölçü, bir nizam bıraktırır." tavsiyesinde bulundu.
"İlim öğrenmek tüm Müslümanlara farzdır"
Şeyh Muhammed Haznevi ise, "Allah bizi ibadeti için yaratmıştır. Allah'a ibadet edecek en güzel yol ilimdir. İlim öğrenen kişiye, talebeye şeytanların musallat olması en basit, en kolay şeylerden bir tanesidir. Şunu da unutmayalım kim Peygamber Efendimiz, 'İlim öğrenmek tüm Müslümanlara farzdır.' Buyuruyor. Allah, ilmi amelin önüne almıştır. Yani eylemden önce ilmi getirmiştir. Şunu bilmek gerekiyor ki ilk başta ilim öğrenmek gerekiyor. Ondan sonra istiğfar etmek, Allah'tan bağışlanmak gerekiyor." şeklinde konuştu.
Programda Şeyh Muhammed el-Hasan ed-Dedo eş-Şanqiti, Şeyh Abdulhayy Yusuf da birer konuşma yaptılar.
10'u hafız 78 kişinin icazet aldığı programda, mücazlar adına Muhammed Yıldırım, bir konuşma yaptı. Konuşmaların ardından hafızlara ve ilimlerini tamamlayan talebelere icazetleri verildi.