‘28 ŞUBAT DARBESİ DİNDARLARI HEDEF ALMIŞTIR’

‘28 ŞUBAT DARBESİ DİNDARLARI HEDEF ALMIŞTIR’
  • 8/27/2024 10:09 AM
‘28 ŞUBAT DARBESİ DİNDARLARI HEDEF ALMIŞTIR’

28 Şubat darbe sürecine ilişkin hazırladığımız dosya haber dizimizin bugünkü konuğu İttihadul Ulema Genel Sekreteri ve yazar Mehmet Özer. 28 Şubat darbe sürecine dair görüşlerini aktaran Özer, “ Şunu rahatlıkla ifade edebiliriz ki FETÖ’nün etkin olduğu dönemde dindar kesim için her gün 28 Şubat’tır” dedi.

ÖZEL

Yağmur ENSARİ

DİYARBAKIR – 28 Şubat 1997’de olağanüstü toplanan Milli Güvenlik Kurulunca (MGK) alınan kararlar sonrasında tarihe leke süren 28 Şubat darbe süreci başladı. 28 Şubat darbesiyle beraber birçok alanda hak mağduriyetleri yaşanırken çok sayıda vatandaş mağdur edildi. 28 Şubat süreciyle beraber FETÖ/PDY Terör örgütünün Türkiye’deki varlığı da kendini daha fazla hissettirmeye başladı. 28 Şubat süreciyle alakalı görüştüğümüz döneme tanıklık eden İttihadul Ulema Genel Sekreteri ve yazar Mehmet Özer, “Tarihi darbelerle dolu Türkiye, dindar kesimi daima kendisine tehdit olarak görmüştür. Bu darbeler; ya 28 Şubat’ta olduğu gibi direkt dindarları hedef alarak gerçekleştirilmiş ya da daha önceki darbelerde olduğu gibi dindarların ve dindarlığın önünü açan siyasilere karşı yapılmıştır” diye konuştu.

“28 ŞUBAT BİN YIL SÜRMEDİ AMA BİN YIL GÜNDEMDE KALACAK

28 Şubat sürecinin günümüzde yarattığı yankılara dair konuşan Özer, şunları söyledi: “28 Şubat bin yıl sürmedi ancak bin yıl gündemimizde kalacak. Zira bu süreci her yıl anlatacak ve gündem yapacak kadar Müslümanlara zulüm ve haksızlıklar yapıldı. Ne tevafuktur ki bu darbenin fitilini ateşleyen son İslami etkinlik ‘Kudüs davasıyla ilgili bir programdı’ ki bizler şu günlerde mukaddes Kudüs’ü yine dipdiri bir şekilde baş gündemimiz arasında saymaktayız, özgür olana dek gündemimizden düşürmeyeceğiz.”

“VESAYET KAVRAMI DİNDAR KESİM ÜZERİNDE UYGULANMAK İSTENMİŞTİR”

Gerçekleşen 28 Şubat darbesinin dindar İslami camiayı hedef aldığının altını çizen Özer, şöyle konuştu: “Tarihi darbelerle dolu Türkiye, dindar kesimi daima kendisine tehdit olarak görmüştür. Bu darbeler; ya 28 Şubat’ta olduğu gibi direkt dindarları hedef alarak gerçekleştirilmiş ya da daha önceki darbelerde olduğu gibi dindarların ve dindarlığın önünü açan siyasilere karşı yapılmıştır. Hani siyasetçilerin ara ara dillendirdiği “askeri vesayet” kavramı var ya işte bu “vesayet” daima dindar kesim üzerine kurulmak istenmiştir.”

“FETÖ 28 ŞUBAT’IN BAŞ AKTÖRLERİNDENDİ”

28 Şubat darbe sürecinde FETÖ/PDY Terör örgütünün üstlendiği role dair konuşan Özer, şu ifadeleri kullandı: “28 Şubat sadece bir günde olup biten bir süreç olmadı maalesef. 15 Temmuz darbe girişimine kadar bürokraside hâkim güç olan FETÖ’cüler bu süreci dindar kesime daima yaşattırdı. Yani şunu rahatlıkla ifade edebiliriz ki FETÖ’nün etkin olduğu dönemde dindar kesim için her gün bir 28 Şubat’tı.  Her ne kadar FETÖ ara ara tıpkı bizler gibi 28 Şubat’ı işlese de bu süreci dindar kesime sahada tatbik eden bizzat kendisi oldu. Esefle belirtmek isterim ki bunun anlaşılması ancak FETÖ’cülerin darbe girişiminde bulunmasıyla anlaşıldı, kabul edildi. 28 Şubat’ı konuşurken bölgemizde yaşanan ve yaşatılan mağduriyetleri de göz ardı edemeyiz. Zira bu süreçten en fazla zarar gören bizzat bölge halkı oldu. Hâlâ bu sürecin mağdurları cezaevinde bulunmakta ve kendileri için artık bir çözüm beklemektedirler. Kısaca belirtmek gerekirse 28 Şubat sadece vesayetçilerin organize ettiği bir darbe değildi. FETÖ de bu organize içerisinde yer alan baş aktörler arasındaydı.”

“O DÖNEM DİNDAR AVINA ÇIKANLAR ŞİMDİ DIŞARIDALAR”

Darbeyi gerçekleştiren kişilerin FETÖ mağduru ve kumpas gerekçeleriyle cezasız kalmalarını eleştiren Özer, görüşlerini şu sözlerle dile getirdi: “Söz konusu darbeyi gerçekleştirenlerin sözde “FETÖ mağduru ve kumpas” gerekçeleriyle sonradan salıverilmesi ve yaptıklarının yanlarına kâr kalması Türkiye’deki yargı sisteminin nasıl bir hal içerisinde olduğunun ayrı bir göstergesidir. O süreçte dindar avına çıkanlar şu an dışarıda bulunmaktadır ve inanıyorum ki ellerinde eski güçleri olsa aynı şeyi yeniden yapmaktan geri durmazlar. Allah-u Teâlâ bu memlekete bir daha bu süreci yaşatmasın.”

Bunu Paylaş: