- 8/28/2024 8:49 AM
Önümde Selahaddin-i Eyyubi Sempozyumu davetiyesi var..
Selahattin Eyyubi'nin Kudüs'ü fethetmesinin yıldönümü münasebetiyle..
Bu yıl ikincisi düzenlenecek olan program..
Baktıkça heyecanım artıyor.
Dünyanın değişik coğrafyalarından..
Ulema, meşayih, akademisyen..
Hareket ve siyaset adamlarının..
Bu düzeyde katılım sağlayıp..
Hele de petrol gaspçısı kuklaların..
Hıyanete koşuşturduğu böyle bir dönemde..
Hem de Selahaddin-i Eyyubi'nin deneyimlerini inceleyip ders çıkararak..
Tatbik etmek amaçlı toplandıklarını görünce, nasıl heyecanlanmaz ki insan!
Listeye bakar mısınız Allah aşkına!
Türkiye, Suriye, Lübnan..
Kosova, İngiltere, Avustralya, Amerika..
Afganistan, Pakistan, Hindistan..
Katar, Irak, İran..
Tunus, Mısır, Moritanya, Fas..
Burkina Faso, Senegal..
Böyle uzayıp gidiyor..
Demek ki, gerçekten de "mübarek" imiş!
Bizzat Kur'an tabiri ile..
"Etrafı mübarek kılınmış Mescid-i Aksa"!
Adı bile mukaddes..
Tertemiz manasında..
Zira şirk pisliği hiç bulaşmamış..
Tüm semavi dinlerin en önemli buluşma noktası..
Aleyhisselam Efendimiz'in gece yolculuğunun "mesra"sı..
Miracının yeri..
Peygamberlere imamlık yaparak namaz kıldıkları yer..
Bu kadar mübarek olunca Aksa ve çevresi..
Bu bereketin her zaman ve mekana şamil olduğunu da tabi ki görürsünüz.
Öyle ya, Allah bile sureyi "münezzeh" ve de "beğeni dolu" ifadelerle başlatmıyor mu?
Bu büyük ve mübarek olayın, adını verdiği İsra suresini..
Evet, böyle olunca..
En zayıf düşürülmüş..
Birbirini boğazlar haldeyken bile..
Tüm ümmeti birleştirebiliyor Kudüs ve Aksa..
Evet, işte gerçek bereket de budur.
Var mı bundan öte arzusu olan?
Suat YAŞASIN