- 8/18/2024 3:57 PM
Birliğimizin Genel Sekreteri Muhammed Özer, çocuk istismarı ve cinayetlerini değerlendirerek, İslami ahkâmların uygulanmaması durumunda toplumda haksızlık ve zulümlerin devam edeceğini belirtti.
Toplumda her geçen gün artan ahlaki yozlaşmanın sebebinin İslami ahkâmların uygulanmamasından kaynaklandığını belirten Özer, çocuk istismarı ve cinayetlerinin önlenmesi için toplumun eğitilmesi gerektiğini ifade etti.
Özer, “Yaşanan ahlaki sıkıntılar, cinayetlerle sonuçlanan ve sıkça ekranlarda yer alan özellikle çocuklarımıza yönelik bu menfur olayların sonucu tartışıyor. İslam’ın ahlakı, adabı, kanunları topluma yansımadan ‘idam uygulansın’ diyorlar. Elbette kısasta hayat vardır. İslam bunu bize tavsiye ediyor. Kısas olmazsa İslami ahkâmlar uygulanmadığı zaman toplumda ciddi bir çürüme, haksızlık ve zulümler olacaktır. Ama biz kısası uygulamadan ve bu aşamaya gelmeden önce, acaba toplumun hayatında İslam ne kadar vardı. İslam ne kadar uygulandı. Hz. Muhammed ile noktalanan vahiy bizim hayatımızda ne kadar uygulandı. Öncelikle onu sorgulamamız lazım. Yani İslam denince aklımıza sadece kısas, kol, el kesme gelmesin.” dedi.
“Batıdan getirilmişler kanunlarla toplumun düzeleceği düşüncesi tamamen yanlıştır”
“İslami topluma yönelik televizyonlarda, medyada yazılı basında ve internet üzerinden kötülüğe giden bütün yollar açılmıştır.” diyen Özer, şunları kaydetti:“Mesela geçenlerde bu ülkede bir kız erkek arkadaşını eve aldığı için babası tarafından kızılıyor ve bir tokat atılıyor. Ama mahkeme babaya ceza veriyor. Onun için ilk önce mer-i (yürürlükte olan) olan yasalar düzenlenmelidir. Toplumda uygulanan yasalar en azından İslami tahammüllere aykırı olmamalıdır. Günümüzde bu topluma İslami uygulayalım, İslami kuralları hâkim kılalım gibi bir talepte çok da yerinde bir talep değildir. Toplum zaten buna hazır değildir. Ama elinde yetki olan insanların İslam’ın ahlakına aykırı olan kanunları mer-i kanunlar olmaması gerekir. Bu konuda ciddi bir çaba içerisine olunmalıdır. Toplumun da bunu istemesi gerekir. Dünyevi cezalarla, batıdan getirilmişler kanunlarla toplumun düzeleceği düşüncesi tamamen yanlıştır. Zira her adamın başına bir polis dikemezsin bu mümkün değildir. Ama sen Allah’ın sevgisini, korkusunu, ahireti, cenneti, cehennemi, azabı ve mükafatı küçüklük yaşlardan toplumun fertlerinin kalbine işlersen her adamın başına polis dikmene gerek kalmaz.”
“Eğitimin Avrupa ve batıya göre dizayn edildi”
Özer, “İnsanları yetiştirmek için eğitim şarttır. Eğitim tamamıyla Avrupa’ya göre dizayn edildi. Toplum da Allah’ı, Peygamberi, Kur’an’ı tanıma belki kendi gelenekleriyle bağlantısı koparılmaya çalışıldı ve koparıldı. Kendilerine göre batı normlarına felsefesine uygun bir insan tipi yetiştirmeye çalıştılar ve belli noktada başarılı oldular. Okullarımızda gönümüzde nispeten İslami noktasında Siyer, Din Bilgisi dersleri veriliyor kısmen bir iyileşme oldu. Ama bundan 70 sene önce böyle bir şey verilmedi bağlar koparılmıştı. Sistemin eliyle toplum kendi bağıyla kopmuş nereye gideceği belli değildi. Bir temel ve alt yapısı yok. Burada topluma zararlı birey haline gelir. Bu çocuklarımızı yetiştiren aileler bundan dolayı yetiştiremediler. İslami camialar dernekler yeterinde toplumun ulaşamadılar. Bunu öncelikle bizim sorgulamamız lazım. Devlet eğer dindar nesil yetiştirmek istiyorsa o da sorgulaması lazım. Sorgulama yapıldığında iyi bir sonuca varırız. Sonuç Peygamber Efendimizin yetiştirdiği insan modelidir. Cahiliye bir toplumdan gelmiş bir nesli Peygamberimizin terbiyesi altında, Kur’an-ı Kerim’in ışığı altında bütün insanlığa örnek yıldızlar mesafesine gelirler.” ifadelerini kullandı.Cinsel istismarda temelde çözüm verilmediği gibi sonucuyla uğraşıldığını ifade eden Özer son olarak şunları söyledi:“Temelde çözüm vermiyor iken gidiyoruz işin sonucuyla uğraşıyoruz diyoruz ki ‘şu ceza uygulansın, şu olsun bu olsun ’cezadan önce eğitimle beraber neler yapabiliriz. Burada tecrübemiz vardır, geçmişte yaşadığımız sıkıntılar vardır. Bu konuda çözümü vardır. Projeler vardır birazda oraya dönüp çözüm aramak lazım. Eminin ki aile hayatı bilindiği gibi ciddi saldırılar vardır. Bu konuda aile hayatı bitirilmeye çalışılıyor. Bir toplumun geleceği sağlam bir aile yetiştirmektir. Bugün aileyi bitirmeyi çalışanlar birkaç yıl sonra müdahale edilmezse hiç kimse evinde, mahallesine, binasında, köyünde ilçesinde ve şehrinde huzurlu olamaz. Gelecekte bu çocuklar birer problem sorun haline gelecektir. Sorun olmaması için inşallah yetkililer bunu görür. Müslümanlarda bu işe bir el atar örnek nesil yetiştirme noktasında bir çaba içerisine girerler.”
