Her geçen gün Kur’an ve camilere saldırıların artmasının kendilerini derinden üzdüğünü vurgulayan Şimşek, “Geçtiğimiz günlerde Almanya’nın iki ayrı şehrinde Müslümanlara ait olan iki camide çirkin saldırılar yapılmış ve pek çok Kur’an-ı Kerim tuvalete atılarak tahrif edilmiştir. Camilere zarar verilip Kur’an-ı Kerimler ayaklar altına alınmıştır. Bu durum biz Müslümanları üzmüştür, üzmesi gerekir. Şunu belirtmek istiyorum; tarihin her döneminde küfür âlemi, gerek Allah’ın kelamına gerekse de mabetlerimize zaman zaman bu tür saldırılarda bulunmuşlardır.” dedi.

 

 

 

İslam’ın mukaddesatlarına saldırıların Müslümanların dağınıklığından kaynaklandığını belirten Şimşek, “Kâfirler insanlığı tekrar karanlığa boğmak için Yüce Allah’ın nurunu söndürmek istiyorlar. Ama kâfirlerin mabetlerimize ve Kur’an’a saldırıları hiçbir zaman günümüzde olduğu kadar fazla olmamıştır. Niçin? Çünkü hiçbir zaman Müslümanlar bugünkü kadar perişan, darmadağın, zayıf bir hale düşmemiştir. Dolayısıyla bu İslam düşmanları, şüphesiz bizim bu halimizden, dağınıklığımızdan, Müslümanların zillet halindeki durumundan cesaret alarak iki önemli mukaddesatımıza sık sık hakaretlerde, saldırılarda bulunuyorlar.” diye konuştu.

 

 

 

İslam düşmanlarının daha önce de Peygamber Efendimizin şahsına yönelik saldırılar yaptığını aktaran Şimşek, “Son yıllarda Kur’an’a yönelik saldırılar artmıştır. Niye? Çünkü Kur’an-ı Kerim Müslümanları ihya eden, önünü açan, hidayet yolunu onlara gösteren tek pusulamızdır. Bir diğer saldırıların hedefi de Kur’an’a inanan Müslümanların bir araya geldiği, güç bulduğu Allah’ın evidir. Kâfirler bu iki esasa saldırarak Müslümanları ve İslam’ın mukaddesatlarını yerle bir etmek istiyorlar. Müslümanları büsbütün Kur’an’dan mahrum etmek, bir araya gelmekten onları men etmek için bilinçli bir şekilde İslam’ın bu iki stratejik değerlerine saldırıyorlar.” ifadelerini kullandı.

 

 

 

Konuşmasının devamında Şimşek şunları söyledi: “Bu girişim, lanetlenmesi gereken bir girişimdir. Fakat lanetlemek, kınamak yetiyor mu? Hayır. Bu saldırıların müsebbibi bizatihi bizleriz. Müslümanlar olarak düşünelim, bu halimiz neye sebebiyet veriyor? Dağınıklığımız Kur’an-ı Kerim’in ayaklar altına alınmasına sebebiyet veriyor. Aynı şekilde camilerimiz ne hale sokuluyor. Mescid-i Aksa hakeza… Bunun müsebbibi bizim halimizdir. Müslümanlar olarak kendimize gelmemiz lazım. Bizim dağınıklığımızın, zilletimizin neticesi olarak değerlerimiz ne hale getiriliyor. Dolayısıyla bunun mesuliyetini önce kendimizde bulalım. Değerlerimize yapılan saldırılarda asıl fail bizlerin halidir. Bu çok acıklı bir durumdur.”

 

 

 

Müslümanların her zamankinden daha çok Kur’an’a ve camilere sahip çıkması gerektiğinin altını çizen Şimşek, “İTTİHADUL ULEMA olarak diyoruz ki, düşman sizin hangi değerlerinize saldırıyorsa, bilin ki orası çok önemlidir. Oraya her zamankinden daha çok sahip çıkmamız, orayı tahkim etmemiz gerekir. Biz Müslümanlar bu tür saldırılara mukabil her zamankinden daha çok camilerimize sahip çıkmamız ve Kur’an’ı önemsememiz lazım. Kur’an’ı hayatımızın merkezine koymamız lazım. Kur’an’ın neslimiz tarafından anlaşılması için hepimizin bu alanda mücadele etmesi lazım. Diyanet işleri Başkanlığından tutun, mütedeyyin camialara kadar bütün Müslümanlar bir seferberlik ilan ederek bu tür saldırılara bir karşılık vermelidir. Ancak bu şekilde yaparsak kâfirler amaçlarına ulaşmamış olurlar. Bir kez daha bu şen’i fiili ve girişimi lanetliyoruz.” şeklinde konuştu.