- 8/28/2024 10:47 AM
Örfümüzde “üç aylar” olarak meşhur olan Receb, Şaban ve Ramazan aylarının fazileti ve bu aylarda yapılması telkin edilen ibadetlerle ilgili âlimlerin birçok tavsiyesi mevcuttur. Mübarek olan bu aylarda âlemlerin rabbi Allah’a (cc) layıkıyla tövbe edip, O’na kulluğun bir nişanesi olan ibadetleri azami derecede yoğun geçirmek suretiyle bu ayları fırsat bilerek ciddi manada bir çaba ve gayret içerisine girilmelidir. Allah’ın (cc) kullarına vermiş olduğu sayısız nimetlere karşı şükrü eda etmenin bir tecellisi olarak ona yönelmeli, dua ve istiğfar konusunda gevşeklik gösterilmemelidir.
Dört haram aylardan biri ve üç ayların da birincisi olan Receb ayında oruç tutulmalı, istiğfar edip dualar edilmelidir. Bu ayda oruç tutulmasını tavsiye eden Efendimiz (âleyhissalâtu vesselâm): "...haram aylardan istediğin kadar oruç tut ve istediğin kadar oruç tutma." (Ebû Dâvud) buyurmuştur.
Yine üç aylardan ikincisi olan Şaban ayında da ibadetlere ara vermeksizin devam edilmelidir. Bu ayda oruç tutmanın fazileti ile ilgili Hz. Aişe’den (radiyallahu anha): "Ben, O’nun (âleyhissalâtu vesselâm) Ramazan dışında bir ayı tam olarak tuttuğunu görmedim. Herhangi bir ayda, Şaban ayında tuttuğundan daha fazla tuttuğunu da görmedim." dediği nakledilmiştir (Buharî ve Müslim).
“Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.” (Kadir 3). Ayet-i kerimeden de anlaşılacağı gibi âlemlerin rabbi olan Allah (cc) bazı gün ve geceleri daha hayırlı ve üstün kılmıştır. Ramazan ayının şerefi, kendisinde kitabımız Kur’an-ı Kerim’in indirilmesi ve içerisinde olan mübarek Leyle-i Kadr’in haberini veren ayet-i kerimelerle sabittir. Receb ve Şaban aylarında bu mübarek Ramazan ayına manevi bir hazırlık yapılmalı ve tavsiye edildiği gibi ibadetlerle geçirilmelidir. Maneviyatın zirveye ulaştığı Ramazan ayında farz olan namaz ve oruçların eda edilmesinin yanı sıra teravih namazları kılınmalı, Kur’an-ı Kerim çokça okunmalı, zekât ve sadakaları verme konusunda daha bir hassas davranılmalıdır.
İbadetler noktasında maneviyatın zirve yaptığı bu mübarek ayları fırsat bilerek zamandan hakkıyla istifade etmek cihetiyle kardeşlerimize şu tavsiyelerde bulunuyoruz;
- Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)’ın da bu aylarda arttırdığı ibadet olan nafile oruçlarımıza daha çok yönelip ağırlık vermeye çalışalım.
- Beş vakit namazlarımızı camilerde cemaatle kılmaya daha bir hassasiyet gösterelim.
- Sadaka ve infak gibi ibadetlerimizi arttırıp Rabbimizin bize verdiği rızıktan O’nun rızası için harcayalım.
- Nafile namazları hayatımıza sağlam bir şekilde yerleştirmek için bu mübarek ayları bir fırsat bilerek; teheccüd, duha, evvabin vb. ibadetleri eda etme noktasında gayretimizi arttıralım.
- Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerîm’i okuma ve anlamaya çalışma noktasında daha fazla çaba göstererek en azından kısa da olsa bir tefsir bitirmeye çalışalım.
- Hayatımızı muhasebeden geçirerek geçmişten bu güne yapmış olduğumuz hata ve günahlardan tövbe ve istiğfar edip Rabbimize yönelelim.
- Bu ayları fırsat bilerek efendimizin hayatını anlatan siyer kitaplarından bir tanesini bitirelim ve ilmihal kitaplarından ibadet bölümünü iyice anlayarak okuyalım.
- Hakkını vererek üzerinde duramadığımız ailelerimize vakit ayırarak evlatlarımızla beraber programımızı yapmaya özen gösterelim ve onlarla bir sohbet ortamında nasihatlerde bulunalım.
- Yeryüzünde bulunan mazlum Müslüman kardeşlerimize dualarımızda yer verelim. Zor şartlar altında hayatlarını idame ettirmeye çalışan kardeşlerimize yardımlarımızı ulaştırma noktasında daha bir cehd ve gayret göstererek onlarla beraber olduğumuz hissettirelim.
- Özellikle İslam davası uğruna zulme uğrayan, zindanlarda ve muhaceratta olan kardeşlerimizi unutmayarak Rabbimizden gelecek yardım ve nusret için çokça dua ve niyazda bulunalım.