- 8/25/2024 12:12 PM
Peygamber Sevdalıları Vakfı Batman İl Koordinatörlüğü tarafından, “Ahlak ve Adalet Rehberi Hazreti Muhammed” temasıyla Yeni Otogar yanındaki alanda, “Hazreti Peygamberi Anlama ve Sünnetini Yaşama” etkinliği düzenlendi. Ellerinde tevhid bayrağı, dillerinde tekbir ve salavatlarla etkinliğe katılan on binlerce insan, Peygambere olan aşkını haykırdı.
Etkinlikte önemli değerlendirmelerde bulunan seydalarımız, Hazreti Muhammed'in (Sallallahu Aleyhi Vesellem) insanlığın ortak mukaddesatı olduğu vurgusunda bulundular.
Alimler, Müslümanların her zamankinden daha çok bugün Peygamberlerine ve onun sünnetine sahip çıkmaları gerektiğini söylediler.
“Hazreti Peygamber, bütün insanların yanında ortak mukaddesattır”
Müslümanların, ortak mukaddesatlarının etrafında birleşmeleri gerektiğini dile getiren üyesiz Molla Muhammed Beşir Varol, “Bütün Müslümanların mevlidini tebrik ediyoruz. Allah, bugünü bize, Müslümanlara, tüm İslam ümmetine ve insanlık âlemine hayırlara; insanlığın hidayetine, Müslümanların uyanışına ve vahdetine vesile kılsın. Bugün çok büyük bir gündür. Çünkü böyle bir günde Allah, Hazreti Muhammed’i (Sallallahu Aleyhi Vesellem) âlemlere rahmet olarak göndermiştir. Müslümanlar, ortak mukaddesatlarının etrafında birleşmelidir. Müslümanlar, ortak mukaddesatlarını öne koymalıdırlar. Hazreti Peygamber, bütün insanların yanında ortak mukaddesattır. Çünkü Allah’ın Peygamberi, kâinatın efendisidir. Kur’an’da böyledir. Eğer Müslümanlar ortak oldukları mukaddesatlarını öncelerlerse, bu vahdetlerine vesile olacaktır. Bundan dolayı bugünlere çok önem vermeli, bir araya gelip toplanmalıyız.” dedi.
“Bugün Müslümanların düşmanları istiyorlar ki Peygamberi insanlığın gözünde düşürsünler.” diyen Varol, şunları söyledi: “İnsanlık düşmanları bu devirde olduğu kadar hiçbir zaman Peygambere ve onu sünnetine bu kadar düşmanlık yapmamışlardı. Bundan dolayıdır ki Müslümanlar, her zamankinden daha çok bugün Peygamberine ve onun sünnetine sahip çıkmalıdırlar. Bugünleri kutlamalıdırlar. Meydanlarda bir araya gelip, varlıklarını ve güçlerini düşman ehline göstermelidirler. Ne yaparsalar yapsınlar, Peygamberden uzaklaştıramayacaklarını, Kâinatın Efendisini gözümüzden düşüremeyeceklerini görmelidirler. Müslümanların düşmanlarına bu dersi vermemiz lazım.”
“Peygamberin gelişiyle soy kardeşliği değil, İslam kardeşliği hâkim oldu”
Peygamber gelmeden önceki cahiliye döneminde insanların yaşadığı zulüm ve hakaretleri hatırlatan Genel Başkanımız Molla Enver Kılıçaslan, Peygamberin gelişiyle insanlığın kurtuluşa erdiğine dikkat çekti.
Kılıçaslan, “Peygamber gelmeden önce güçlüler, her zaman mazlumlara zulüm ediyordu. Peygamber Efendimiz, insanlık için bir kurtarıcı oldu. İslam’ı kabul eden, Peygamberin adaletini ve davasını kabul edenler, zalimlerin zulümlerinin altından çıkarak kardeş oldular. Soy kardeşliği değil, İslam kardeşliği hâkim oldu. İman edenler birbirinin kardeşleri oldular. Bugün toplum ne kadar peygamberin sünnetinden, ahlakından uzaklaştıysa cahiliye dönemi yaygınlaşıyor. Fitne, zulüm, haksızlık, adaletsizlik dönemi yeniden oluşuyor. İnsanlar, insanlıktan uzaklaşıyor.” diye konuştu.
“Dünyada kurtuluşun, huzurun, refahın yolu Peygambere tabi olmaktır”
Peygambere tabi olmakla dünyada mutlu, huzurlu olunabileceğini vurgulayan Kılıçaslan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her yıl düzenlediğimiz Mevlid-i Nebi etkinliğindeki amacımız, Peygamberin yolundan, Kur’an’dan, Allah’tan uzaklaşmamaktır. Allah’ın Kur’an’da bizlere gösterdiği yol, insanlığın kurtuluşudur. İnsanları dünyada mutlu, müreffeh, huzurlu kılacak; ahirette de Allah’ın rızasını kazanmaya, cennete girmeye vesile kılacak olan tek şey, Peygambere tabi olmaktır. Bundan dolayı bakıyoruz ki bugün dünyanın doğusunda ve batısında Yahudilerin, Hristiyanların, komünistlerin, sosyalistlerin, Kemalistlerin oyunları Müslümanların üzerinde, Kürtlerin, Türklerin, Türkiye halkının üzerinde oynanıyor. Küfür ehli tüm imkân ve kuvvetiyle bu toplumu İslam’dan uzaklaştırmak için çalışıyorlar. Bu memleketimizde Allah’ı ve Peygamberi inkâr etmek yoktu. Kur’an’a hakaret yoktu. Ama maalesef yüzbinlerce gencimizi milliyetçilik, kavmiyetçilik, sosyalizm adıyla İslam’dan uzaklaştırdılar. Bu günkü çalışmamız, hizmetimiz, mücadelemiz, toplumu bu tehlikeden korumaktır. Elhamdülillah bugün bu topraklarda İslam’ın sesi, en gür sestir bu mücadele sayesinde. Halkımıza ve Müslümanlara tavsiyemiz, dünyada kurtuluşun, huzurun, refahın yolu Peygambere tabi olmaktır.”
“Peygamberin gelişiyle dalaletten, şirkten kurtulduk”
Müslümanların bir gün değil, her zaman bir araya gelip yakınlaşmaları gerektiğini ifade eden Suriyeli alim Molla Said Mahmut ise “Peygamberin mevlidinin sevinci, Allah’ın ümmete verdiği en büyük sevinçtir. Allah’ın nimeti insanların üzerinde çoktur. Bize verdiği en büyük nimet ise bugün idrak etiğimiz Peygamberin gelişidir. Allah, bugün Peygamberi bize göndermeseydi, doğru bir yolu göstermeseydi, bizde haç perest'ler gibi boynumuza haç takıp, putlara ibadet etmiş olacaktık. Peygamberin gelişiyle dalaletten, şirkten kurtulduk. Allah’ın rızasına, onun cennetine ulaşacak istikamette çevirdi bizi. Bu nimete şükretmemiz lazım. Allah da bizden bunu istiyor. Her zaman Müslümanlar bir araya gelip yakınlaşmalıdır. Ne kadar yakınlaşırsa o kadar kuvvetlenir, ne kadar bir birinden uzaklaşırlarsa o kadar güçsüzleşirler düşmanlarına karşı.” dedi.
“Selahaddin Eyyubi önce Müslümanları Mevlid etkinlikleriyle uyandırdı”
Selahaddin Eyyubi’nin Müslümanları Mevlid-i Nebi etkinlikleriyle uyandırarak, Kudüs’ü esaretten kurtardığına dikkat çeken üyemiz Molla Abdurrahman İşlek, Allah’ın kanunları hâkim olmadığı için ümmetin bu hale düştüğünü ifade etti.
İşlek, “Bugün Allah’ın kanunları hâkim olmadığı için ümmetin düştüğü hali görüyoruz. Adalet içimizde olmadığı için bu hale düşmüşüz. Haksızlık ve zulüm Müslümanların içine düştü. Müslümanların kanı her tarafta akıtılıyor. Müslümanlar, Allah’ın adaletine ve kanunlarına dönerse, bu zulüm Müslümanların içinden kalkacaktır. Kudüs henüz küfrün elindeyken, Selahaddin Eyyubi önce Müslümanları Mevlid etkinlikleriyle uyandırdı. Müslümanlar, kuvvet kazanınca Kudüs’ü haçlıların esaretinden kurtardı. Bugün de Kudüs Yahudilerin esaretindedir. Eğer Müslümanlar Kudüs’ün özgürlüğünü istiyorlarsa, mutlaka yeniden uyanmalıdırlar. Müslüman idareciler adaletle hükmetmelidirler. Kim Allah’ın sınırlarını aşarsa o zalimlerden olur. Adalet, Allah’ın kanunlarındadır. Onun için bugün Müslümanlar bir olmalı, güçlerini birleştirmeli, tefrikaya düşmemelidirler. Tavsiyemiz tüm Müslümanlara budur.” diye konuştu.