"Piyasaya spekülatif müdahale yokken fiyat arttırmak helal değil"

"Piyasaya spekülatif müdahale yokken fiyat arttırmak helal değil"
  • 8/28/2024 10:39 AM
"Piyasaya spekülatif müdahale yokken fiyat arttırmak helal değil"

Son zamanlarda başta temel gıda ürünleri olmak üzere birçok ihtiyaç malzemesine yapılan orantısız zamları İslami açıdan değerlendiren Üyemiz Molla Mehmet Şenlik, keyfi veya fırsatçılık yaparak uygulanan zammın helal olmadığını söyledi.

Kazanç limitinin belli olması gerektiğini ve İslam alimlerinin de bu yönde beyanlarının olduğuna işaret eden Şenlik, satılan ürünün cinsine göre kâr marjının sabit olması gerektiğine vurgu yaptı.

Piyasayı yanlış yönlendiren ve kazançlarını haksız oranda arttıran kişilerin olduğunu belirten Şenlik, "Toplumsal mevzular birden fazla insanı alakadar ettiğinden İslam fakihleri de bu konuda daha fazla hassasiyet göstererek fıkıh geliştirmişlerdir. İslam fıkıhçıları; alışverişlerde alıp verirken, borç ederken, sipariş ederken, ödünç verirken veya malı takas ederken bu konular ayrı ayrı başlıklar altında irdelenmiş ve ansiklopedi kitaplarına yerleştirmiştir. Piyasayı bilerek yükselten spekülatörler ve onların arkasında da Yahudiler vardır. İstedikleri zaman piyasayı yükseltir ve düşürürler." dedi.

"İslam da karaborsacılık haramdır"

Şenlik, "Hazreti Peygamber ihtikar yapan yani piyasayı yükseltip malını yüksek fiyata satan veya malını beklettirip piyasa yükseltildikten sonra malını piyasaya süren ve yüksek fiyatta kazanç elde eden ihtikarcıları lanetlemiştir. İslam da karaborsacılık haramdır. Ne yazık ki Müslümanlar dahi, zaman zaman malını daha yüksek fiyatla satmak ve pazarlayabilmek için bu fırsatları kolluyor." ifadelerini kullandı.

İnsanların kendi ürünlerine fiyat biçerken hep üst limitten fiyat vurduğunu söyleyen Şenlik, "İkinci bir husus ise haddinden fazla kazanç elde etmek ve kârda limitsizlik durumudur. İslam da kâr limiti konulmamıştır. Fakihler, çürüyecek mallarda oranı daha yüksek, çürümeyen mallarda ise kâr fiyatının daha düşük tutulması gibi tavsiyelerde bulunmuşlardır. Bazı fakihler; çürüyen mallarda yüzde 25, çürümeyen mallarda yüzde 10 ve gayrimenkullerde (arsa ve binalar gibi) yüzde iki buçuk kârı uygun görmüşlerdir. Yusuf Karadavi gibi birçok alim de kendi kitaplarında işlemiştir. Bir dairenin satışında fiyatı düşük olan konut baz alınmazken düşük fiyatlı bir evin satışında yüksek meblağlı konutlar referans alınıyor." şeklinde konuştu.

"Mal alırken değerini düşürmek için ürünü kötülememeliyiz"

Hayatı birbirimize kolaylaştırmamız gerekirken zorlaştırmanın Müslümana yakışmadığını söyleyen Şenlik, 'Hazreti Peygamber 'Alırken ve verirken de zorluk çıkarmayın' diyor. Mal alırken değerini düşürmek için kötülememeli, pazarlıkta da ısrarla 'bu kadar vereceksin, benim için bu fiyattan ver' diyerek zorluk çıkartılmamalıdır. Nihayetinde satıcıda ekmek kazanmak için bu işi yapıyor. Buna karşı alıcının da insaflı olması lazım. Ne yazık ki oluşan kapitalist zihniyet bu mefhumu bizden almış. Biz alırken de satarken de zorluk çıkartıyor, ürünü daha yüksek fiyata satabilmek için elimizden geleni yapıyoruz. Bu İslami bir düşünce değildir." diye belirtti.

Şenlik, 'Bazı zincir marketler kendi aralarında anlaşmış olabilirler veya biri fiyatı yükseltmişse diğerleri de ona bakarak yükseltebiliyor. Mevsimlik olarak bazı malların fiyatı değişebilir fakat bir mevsim değişikliği veya piyasadaki spekülatif müdahale yok olmasına rağmen durup dururken müdahale etmek helal değildir. Özellikle üreticiden alıp tüketiciye satan tüccarların buna dikkat etmesi, helal çalışması lazım. Nitekim helal kazançta bereket vardır ve bereketi olmayan kazancın da bir hayrı yoktur. Bir taraftan aç insanlar beklerken varlık içinde yüzüyorsun onları düşünmüyorsun. Burada vicdan muhasebesi gerektiriyor. Dünya hayatında miskali zerre kadar hayır ve şerde işlemişse de ahirette görecektir ve bunun hesabını da verecektir. Rabbim, ahireti düşünen insanların toplumumuzdaki sayısını artırsın ve bu düşünceyi de bize

 

Bunu Paylaş: