Fetva Kurulumuzdan Yılbaşıyla İlgili Uyarılar

Yaklaşan yılbaşıyla birlikte her sene olduğu gibi bu senede İslam ülkelerinde meydana gelen batı taklitçiliği kendisini göstermeye yavaş yavaş başladı. Her senenin son ayı, gerek ticari gerekse de ahlaki ve kültürel anlamda tam bir çöküntüye vesile oluyor. Müslümanların ticari alandaki sınır tanımayışları, gençlerimizin de tasvip etmediğimiz özentileri bizleri toplumsal olarak çöküntüye doğru götürüyor. Başta ticari olmak üzere her türlü sosyal alanda bizleri çepeçevre kuşatan yeni yıl kutlamalarının devlet eliyle teşvik edilmesi, ülkedeki dini kurumların ise buna gerekli tepkiyi göstermemesi yaşanan ahlaksızlığı meşru göstererek her sene işlenen diz boyu cürümlerin dozajını daha da artırıyor. Özellikle yılbaşı öncesi ve sonrası günlerde tamamen bizleri çevreleyen bu batı kültürü etkinliklerin had safhaya ulaşması nedeniyle Müslümanlar kendi öz memleketlerinde yabancı konumunda kendilerini hissediyorlar.
Bunun dışında kalan; İslam dışı, bizleri asli değerlerimizden uzaklaştıran, Müslümanları uyuşturan, birbirlerine karşı ilgilerini azaltan, başı ucunda bin bir belayla müptela olan kardeşlerinin çığlığına karşı kendilerini sağır bırakan hiçbir etkinliğin İslam’da yeri olmadığı gibi, kutlanması için de hiçbir Şer’i dayanak yoktur. Maalesef bu etkinlikleri meşrulaştırmak için bazı kesimlerin ilmi araştırmalar ve dayanaklar içerisine girmesi ise tamamen anlamsız ve esef vericidir. Bu sebeple ülkedeki dini merci konumunda olan kurum ve kuruluşlar etkin medya yollarıyla bu ahlaksızlıkların önüne geçmek için doyurucu açıklamalarda bulunmalıdır. Diyanet İşleri Başkanlığı kendi denetimi altındaki personelleri bu konu üzerinde durmaları gerektiği hususunda uyararak, Cuma hutbelerinde yılbaşı kutlamalarının tehlikeli boyutuna değinmelerini ısrarla talep etmelidir.
 “Her Müslüman’ın bu yabancı kültürle mücadele etmesi dini bir vecibedir”
Adına yılbaşı eğlencesi dedikleri ve tüm dünya halklarına süslü gösterilerek dayatılan bu hayâsızlık akımına karşı durmayı İslami bir vazife olarak bilmekle birlikte bu kutlamaların dünya Müslümanlarının emperyalizm tarafından sömürülmesine hizmet eden bir vasıta olarak görüyoruz. 
Bu nedenle her Müslümanın gücü nispetince bu yabancı kültüre karşı mücadele etmesinin dini bir vecibe olduğuna inanıyoruz. Allah (cc) bu hususta biz müminleri şu şekilde uyarıyor: “Zulüm yapanlara en ufak meyil göstermeyin, yoksa size ateş dokunur. Sizin Allah’tan başka velileriniz de yoktur, sonra yardım da göremezsiniz.” (Hûd 113). Nisa Suresinde geçen Rabbimizin fermanı ise şu şekildedir: “O (Allah) size Kitapta: ‘Allah’ın ayetlerine küfredildiğini ve onlarla alay edildiğini işittiğinizde, onlar bir başka söze geçip dalıncaya dek onlarla oturmayın, yoksa siz de onlar gibi olursunuz.’diye indirdi. Doğrusu Allah münafıkların da, kâfirlerin de tümünü cehennemde toplayacaktır.”(Nisâ-140). Unutulmamalıdır ki; İslam karşıtları, bu ve benzeri günleri ‘Allah’ın ayetleriyle dalga geçmek ve İslami değerlere hakaret etmek’ için büyük bir fırsat olarak görüyor. Kendi ahlaksız kültürlerini bizlere dayatmak istiyorlar. Şunun kesin bir şekilde bilinmesi gerekir ki; Müslümanların İslam’dan başka örnek alıp taklit etmeleri gereken hiçbir şeyleri yoktur.
Bununla ilgili muhakkak her Müslümanın yapması gereken bir şeyler vardır. Peygamber Efendimiz bir Hadis-i Şeriflerinde Hz. Ali’ye şu hitapta bulunuyor: ‘Ey Ali, senin elinle bir kişinin hidayete ermesi, yeryüzünde bulunan ve güneşin üzerine doğup battığı her şeyden, daha hayırlıdır.’ (Buhari) Bir insanın hidayetine vesile olmak kadar, bir insanı her hangi bir haramdan uzaklaştırmakta bir o kadar sevaptır.
Fetva Kurulu Olarak Halkımıza bu büyük musibet karşısında tedbirli olmalarını söylüyor ve bu tavsiyelerde bulunuyoruz;
– Öncelikle şunun açık bir şekilde bilinmesi gerekir ki; Yılbaşı adı altında düzenlenen etkinliklerin ne İslam’la nede diğer semavi dinlerle hiçbir alakası yoktur. Bu vb. kapitalist düzenlerin icat ettiği sözde özel gün ve gecelerin asıl hedefi; ahlaki yozlaşmayı istenilen boyutlara ulaştırarak gençleri sarhoş etme ve kendi kapital çarklarının dönmesine katkı sağlamaktır.
– Her aile reisi, bu İslam dışı etkinliklerin düzenlendiği bu günlerde kendi aile efradına karşı sorumluluklarını tekrardan gözden geçirerek Allah’ın şu fermanına tekrardan kulak vermelidir; “Ey iman edenler! Yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten kendinizi ve ailenizi koruyun.” (Tahrim 6)
– Özellikle gördükleri ortamların hemen etkisinde kalan çocuklara kendi anlayacakları dilde gerekli açıklamalar yapılmalı bu tür özentilerin tehlikesine her veli dikkatleri çekmelidir.
– Bu günlere tahsis edilmiş olan oyun, eğlence, yarışma, yiyecek ve içeceklerin İslam âlimleri tarafından haram kılındığı dikkate alınmalı ve şiddetli bir şekilde kaçınılmalıdır.
– İslami STK’lar bu geceye özel alternatif etkinlikler düzenleyerek yaşanan boşluğu faydalı etkinliklerle halkı bu konuda bilinçlendirmelidirler.
– Şuur ehli Müslümanlar kendi yakın akraba ve komşularını bu gecenin şerrinden korumak için onlara yönelik bilinçlendirme amaçlı sohbetler yapmalıdırlar.
– İslami dergi, gazete ve televizyonlar bu gecenin tehlikesine son gün değil de günler önceden dikkatleri çekerek meselenin şer’i boyutuna ısrarla vurgu yapmalıdırlar.
– Yılbaşı öncesi ve sonrasını kapsayan birkaç gün içerisinde haber takip etme amaçlı dahi olsa İslami televizyonların dışında kalan TV kanalları, sanal ortamlar ve görsel medyadan tamamen uzak durulmalıdır.     
– Tüccarlar, gayri ahlaki etkinliklerin düzenlenmesine katkı sağlayacak satımlardan uzak durmalıdırlar. Bu bağlamda özel olarak iş yerlerini süslememeli ve adına Noel Baba dedikleri portrelerden uzak durmalıdırlar. Ayrıca Müslümanlar, her türlü ahlaksızlığın yaşandığı alışveriş merkezlerine uğramamalı, o geceye katkı sağlayacak her türlü davranışlardan kaçınmalıdırlar.
– Devlet, kendi vatandaşının din, akıl, nesil, mal ve canını koruyorsa devlettir. Bu bakımdan bizzat devlet tarafından organize edilen Milli Piyango kumarına karşı her Müslüman gerekli tepkiyi göstermelidir.

– Farkında olmadan Milli Piyango tuzağına düşmüş olan kişilere, Kuran, Sünnet ve İslam âlimlerinin görüşleri ışığında deliller getirerek uygun bir dille bunun haram olduğunu söylemeli ve yaşanan ibretlik olaylarla bundan gelecek olan paranın hiçbir hayır getirmeyeceğini dile getirmelidir.Son olarak Müslümanlar bu büyük tehlikeye karşı dikkat olmaları hususunda uyarılarak, “Kim herhangi bir gruba benzemeye çalışırsa muhakkak ki o da onlardandır.

Âlimler ve Medreseler Birliği Fetva Kurulu

Check Also

İ’tikaf ibadetine ilişkin tavsiyeler

Süleyman Kızılçınar tarafından yapılan açıklamada, i’tikafın “bir Müslümanın belirli bazı şartlar altında beş vakit namaz …