“Kudüs İçin Uluslararası Âlimler Buluşması”

İslam ülkelerinden birçok alimin ve akademisyenin katılımıyla “Kudüs İçin Uluslararası Alimler Buluşması” programı genel merkezimizde gerçekleştirildi.

Genel merkezimiz öncülüğünde yapılan programa; Dünya Alimler Birliği, Filistin Alimler Birliği, Peygamber Sevdalıları Vakfı ve Salahaddin Eyyubi Enstitüsü gibi önemli müesseseler de destek verdi. Program, İTTİHADUL ULEMA’nın Youtube hesabı ve Rehber TV üzerinden canlı yayınlandı.

Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program, selamlama konuşmaları, 2 oturum ve mülahazalar şeklinde gerçekleştirildi.

Programın başında İTTİHADUL ULEMA Genel Başkanı Molla Enver Kılıçaslan, Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Ali Muhyiddîn el-Karadâğî, Doç. Dr. Eymen Cemmal, Molla Abdulvahhab Ekinci ve Molla Tayyip Elçi birer selamlama konuşması yaptı.

Kudüs meselesinin; Kur’anî, ilahî ve nebevî bir mesele olduğuna dikkat çeken Kılıçaslan, Allah-u Teala’nın, Kur’an-ı Kerim’de bir çok ayette Yahudileri, şeytandan daha fazla lanetlediğini hatırlattı.

Daha sonra programda çevrim içi bağlanarak konuşan Ali Karadâğî ise Kudüs’ün özgürlüğüne kavuşması için Müslümanların ihlas, güç ve medyaya sahip olması gerektiğine dikkat çekti.

Moderatörlüğünü Suat Yaşasın Hoca’nın yaptığı ilk oturumunda, Filistinli Âlimler Heyeti Başkanı Dr. Nevvaf Tekrûrî “Ümmet’in Birliğinde Kudüs’ün Rolü” konulu bir sunum yaptı.

Tekrûrî: Mescid-i Aksa cihat kıblemizdir

Ümmetin birlik olmasının Kudüs’ün özgürlüğüne kavuşması için büyük bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Tekrûrî, “Kabe bizim namazda döndüğümüz yöndür. Mescid-i Aksa ise bizim cihadımızın yönüdür, cihat kıblemizdir. Ümmet, Kudüs için birliktir. Kudüs’ün, Mescid-i Aksa’nın özgürlüğüne kavuşmasın için kalpleri birdir. Dolayısıyla Kudüs, ümmeti birleştiren bir odak noktasıdır.” dedi.

Şerif: Helala ve harama dikkat etmeliyiz

Mısır İhvan-ı Müslimin ulemasından Şeyh Abdulhâlık Şerîf “Mescid-i Aksa’yı Özgürleştirmede Manevi Arınmanın Önemi” sunumunda Kudüs’ün özgürlüğüne kavuşması için Müslümanların kendilerini manevi olarak arındırması gerektiğine işaret ederek, “İnsanın kendi kalbini terbiye etmesi hakiki terbiyedir. Helala ve harama dikkat etmeliyiz zira bedeni haram ile büyüyen, midesine haram alan kişi için toprağın altı, toprağın üstünden daha hayırlıdır.” ifadelerini kullandı.

Karitanî: Kudüs tüm insanlık aleminin meselesidir”

Irak Kürdistan ulemasından Dr. İdris Karitanî “Kudüs Sadece Arapların Değil Tüm Müslümanların Davasıdır” konulu sunumu yaptı.

Karitanî, “Kimileri Kudüs meselesinin sadece Arapların meselesi olduğunu iddia ediyor. Kudüs meselesi sadece Arapların meselesidir dediğimizde burada bir milyar Müslümanı dışlamış oluruz. Çünkü Müslümanlar Farslardan, Kürtlerden, Türklerden, Afganlar ve bir çok milletten oluşuyor. Kudüs ayrıca ne sadece Arapların ne de sadece Müslümanlarındır. Bilakis tüm insanlık aleminin meselesidir. Çünkü bu hem Yahudileri hem Hristiyanları hem de Müslümanları ilgilendiren bir şey.” diye konuştu.

Suriye Ulemasından Şeyh Ebu’l-Hayr Şukrî “İsra ve Mirac’ın Mescid-i Haram ile İlişkisi konulu sunumlarını gerçekleştirdi.

Verilen aranın ardından ikinci oturumdan önce Dr. Abdullah Qubeysi, Dr. Said Lafi, Dr. Abdullah Zindani selamlama konuşmalarını gerçekleştirdi.

İkinci oturumda; Dr. Abdulkadir Turan “Selahaddin-i Eyyubi ve Müslümanların Birliği”, Dr. Hasan Selman “Kudüs Haftası Komisyonu’nun Amacı ve Çalışmaları”,  Mewlana Abdussabur Abbasî “Kudüs’ün Önemi”, Şeyh Abdulvaris Hoten “Doğu Türkistan ve İslam Beldelerinin İşgalinde Filistin İşgalinin Merkezi Rolü” konulu sunumlarını yaptı.

Turan: Stratejimiz yoksa en alimlerimiz bile en mukaddes davamız için engel teşkil edebilir

Dr. Abdulkadir Turan, Kudüs’ün fethinden önce bazı alimlerin geliştirdiği stratejiyle Selahaddin ve Nureddinlerin yetiştiğine dikkat çekerek Kudüs’ün yeniden fethedilebilmesi için günümüz alimlerin de benzer yol izlemesi gerektiğini söyledi.

‘Farklı ulema’ meselesinin çok önemli olduğuna dikkat çeken Turan, “Mevcudumuzu sürdürecek, ilmin varisi olacak; bununla beraber bu çağda bizi tekrar Kudüs’ün fethine götürecek, bütünlük stratejisini sürdürecek bir ulema. Selahaddin ve Nureddinleri yetiştirecek bir ulema. Yanlarına gelen çocuklardan herhangi birine ‘Sen bir gün Nureddin olacaksın, Selahaddin olacaksın’ diyecek bir ulema. Bu 60 yıl da sürebilir. Lakin eğer stratejiniz varsa, davanız varsa mesele sadece gündem değilse günahkarlarımız bile en mukaddes davamıza hizmet edebilir. Ama bir davamız, stratejimiz yoksa en alimlerimiz, en zahidlerimiz, en mukaddes davamız için engel teşkil edebilir.” ifadelerini kullandı.

Programın sonunda 11 maddelik şu sonuç bildirgesi okundu:

“1. Kudüs, Müslümanların ilk kıblesidir. Resûl-i Ekrem salallahu aleyhi vesellem, Mirac’dan önce bütün enbiya aleyimüsselamın önünde Kudüs’te namaz kılmıştır. Bu, Mescid-i Aksa’ya has bir fazilettir. Bu fazilet, aynı zamanda mü’minlerin birliğine de işaret eder. Kudüs’ün kurtulması, Müslümanların ihtilaflarını aşarak aynı hedefler doğrultusunda bütünleşmesine, ittihad etmesine bağlıdır.

“Kudüs meselesi, ümmet açısından imani bir meseledir”

  1. Kudüs meselesi, ümmet açısından imani bir meseledir. Salt Filistin halkına yüklenemez. Kudüs’ün kurtarılmasında Filistin halkına ne düşüyorsa ümmetin bütün azalarına düşen odur.

“Kudüs, ümmetin kurtuluşuna vesiledir”

  1. Kudüs, Kabe-i Şerif ve Mescid-i Nebevi ile birlikte ümmetin kalbidir. Kalb, iyi işlerse beden iyi işler, kalb ıslah olursa beden ıslah olur. Kudüs kurtulursa ümmet kurtulur. Ümmetin içinde bulunduğu durumdan kurtulması Kudüs’ün kurtulmasına bağlıdır. Kudüs, ümmetin kurtuluşuna vesiledir.

“Kudüs’ü sadece gündem etmek vazifemizi tamamlamaz”

  1. Kudüs’ü gündemde tutmak önemlidir, lakin Kudüs’ü sadece gündem etmek vazifemizi tamamlamaz. Müslümanlar, Kudüs gündeminden Kudüs davasına geçmeliler. Hepimiz Kudüs’ün kurtuluş davasına hizmetle mükellefiz. Dava, bir plan ve program gerektirir. Kudüs için acilen bir kurtuluş programı geliştirilmelidir.

“Âlimler Kudüs şuurunun oluşmasında öncü bir rol üstlenmelidirler”

  1. Âlimler, Peygamberlerin varisleridir. Ümmetin bütün meseleleri gibi Kudüs davasında da Selahaddin-i Eyyûbî rahimehüllah’ın uleması fâkih İsa el-Hakkâri ve Kadı Fazıl gibi, (Allah onlardan ve dostlarından razı olsun) Kudüs davasının anlaşılmasında, ümmetin evlatlarında Kudüs şuurunun oluşmasında öncü bir rol üstlenmelidirler.

“Alimler Nûreddin ve Selahaddin’lerin yetişmesinde vazife üstlenmeli”

  1. Alimler, Kudüs’ün ümmet için ehemmiyetini idrak ettirmeli, Nûreddin ve Selahaddin’lerin yetişmesinde kadim ulema gibi bir vazife üstlenmeli; Kudüs’ü kurtaracak kahramanların yetişmesi için gayret göstermelidir.

“Mescid-i Aksa’ya yönelik tehditler devam ederken ümmetin beklentisi, siyonist yapıyla ‘normalleşme’ değildir”

  1. Mescid-i Aksa’ya yönelik tehditler devam ederken ümmetin vazife ve beklentisi, siyonist yapıyla ‘normalleşme’ değil, mücadeledir; siyonizmi Mescid-i Aksa ve Filistin’den uzaklaştıracak mücadele programlarının geliştirilmesi ve hemen tatbik edilmesidir.

“Kudüs davası uğrunda mücadele eden bütün yapılar mali anlam da desteklenmeli”

  1. Müslüman iş adamları siyonistler ve onların destekçileri ile her türlü ticari münasebeti kesmeli, Müslüman halk siyonist mallarını tüketmekten uzak durmalıdır. Buna mukabil olarak da Kudüs davası uğrunda mücadele eden bütün yapılar mali anlam da desteklenmelidir.

“Normalleşme’ girişimleri, hangi gerekçeye dayandırılırsa dayandırılsın kabul edilemez”

  1. Siyonist yapıyla yürütülmeye çalışılan ‘normalleşme’ girişimleri, hangi gerekçeye dayandırılırsa dayandırılsın kabul edilemez. Bütün Müslüman ülkeler, birlik ve bütünlük içinde siyonist yapıya karşı harekete geçmeli, İslam ümmetinin bağrına saplanmış bu zehirli hançeri çıkarmak için el birliği etmelidir.

“Mescid-i Aksa’nın özgürlüğü Müslümanların ve dünyanın gündeminde tutulmalı”

  1. Mescid-i Aksa ve Filistin’in özgürlüğüne kavuşması için İslam alimlerinin öncülüğünde muhtelif etkinlikler planlanmalı, Mescid-i Aksa’nın özgürlüğü Müslümanların ve dünyanın gündeminde tutulmalıdır.

“Kudüs sorununu çözümü ortak çalışma alanı olmalı”

  • Kudüs ve Filistin sorununun çözümü, İslami hareket ve camiaların ortak çalışma alanı olmalıdır.”

Check Also

Molla Enver Kılıçarslan: Davamız Allah’ın Dinini Hâkim Kılmaktır

Dünyada Müslümanların içerisinde bundukları durum ve Gazze'de devam eden direniş ile ilgili konuşan Genel Başkanımız Molla Enver Kılıçarslan, Müslümanların en büyük sorunu cihattan uzak durmalarıdır. Davamız, Allah için çalışmak, O'nun dinini hâkim kılmaktır." dedi.