“Salgın döneminde sabır ve namaz ile Allah’tan yardım dileyin”

Başta tüm dünyada olmak üzere, 11 Mart’tan bu yana da Türkiye’yi etkisi altına alan Covid-19 salgınına karşı çeşitli tedbir uygulamaları hayata geçirilirken, bu sürecin yaşanmasında manevi boyutun göz ardı edilmesi veya akıllara getirilmemesi en büyük eksiklik olarak öne çıkıyor.

Toplumlar içerisindeki ahlaki çöküntüden dolayı bu tür bela ve musibetlerin gönderildiğini belirten Üyemiz Molla Remzi Uçar, bu süreçte insanların tövbe-istiğfarda bulunarak ibadetlerini arttırmaları gerektiğini söyledi.

Coronavirus salgını sürecinde tüm insanların maddi reçetelere yöneldiğine dikkat çeken Uçar, “Bilindiği üzere tüm dünyada 10, Türkiye’de de yaklaşık 6 aydan bu yana bir veba hastalığı var. Bu hastalık hakkında doktorlarımız konuşuyor, tedaviler üretmeye çalışıyor ve insanlarımızı bilgilendiriyorlar. Fakat önemli bir noktayı unutmuşuz. 6 aydan beridir özellikle ülkemizde hiçbir dert sahibi insandan bu konu hakkında manevi anlamda neler yapılması gerektiği sorulmadığı gibi bu noktada bir çare veya tedavi de sunulmadı.” ifadelerini kullandı.

“Allah, bazen insanlığa bu dünyada bela ve musibetler gönderebiliyor”

Toplum içerisindeki manevi çöküşe vurgu yapan Uçar, “Hastalıkların bir sebebi de manevi çöküştür. İnsanların günahlara meyletmesi, ilan etmeleri ve çekinmeden yapmalarından dolayı Allah-u Teala bazen insanlığa bu dünyada da ceza olarak hastalıklar, musibetler ve belalar gönderebiliyor.” dedi.

Uçar, “Tabii Rabbimiz Ayet-i Kerime’de özellikle başımıza gelebilecek musibet, bela, sıkıntı ve zorluklar karşısında bizden sabretmemizi istemekte ve hatta yardımı, sabır ve namaz ile talep etmemizi emretmektedir. Nitekim Rabbimiz Bakara Suresi’nde, ‘Ey İman edenler, sabır ve namaz ile Allah’tan yardım dileyin.’ buyuruyor. Dolayısıyla özellikle bu Coronavirus döneminde yardımı, sabır ve namaz ile talep etmeli, Allah’a yönelmeli, günahlarımızdan tövbe etmeli ve ibadetlerimizi arttırmalıyız. Bu ayette Allah-u Teala’nın özellikle namaz kelimesini zikretmesi farklı bir anlam taşımaktadır.” şeklinde konuştu.

“Peygamberler, düşeceğimiz sıkıntı ve zorlukta Allah’a yönelmeyi öğretmiştir”

Özellikle salgın sürecinde namazın öneminin altını çizen Uçar, “Namaz ibadeti günde 5 kezdir. Demek ki bizler bu salgın dönemde günde 5-10 sefer Allah’a yalvarıp yakarmamız lazımdır. Allah’a kulluk görevini yerine getirebilmemiz için bir gayret ve çaba içerisine girmemiz gerekir ki Rabbimiz bize şifayı tez elden göndersin.” diye belirtti.

Peygamberlerden örnekler veren Uçar, “Bu noktada peygamberler de bizlere örnektir. Allah’ın Peygamberlerine de hastalık, musibet ve belalar gelmiş. Hastalık ve sabır denilince aklımıza Hazreti Eyyub (Aleyhisselam) gelmektedir. Hazreti Eyyub’un tüm bedenini hastalıklar sarınca ‘Rabbim zarar bana dokundu. Sen merhametlilerin en merhametlisisin’ diye Rabbine yakarışı var. Aynı şeklide Hazreti Yunus (Aleyhisselam) balık karnına düştüğünde ‘La ilahe illa ente subhaneke inni kuntu minezzalimin’ duasını yaparak bizlere, düşeceğimiz sıkıntı ve zorlukta Allah’a yönelmeyi öğretmiştir.” dedi.

“Tövbe ve istiğfar ettikçe Allah bela ve musibetleri üzerimizden kaldıracaktır”

Maneviyatın çöktüğü bu dönemde insanların bolca tövbe ve istiğfarda bulunmalarını tavsiye eden Uçar, “İnsanlar artık günahları işlemekten ziyade ilan eder derecesine gelmiştir. İnsanlar artık yaptıkları günahları savunuyorlar. Alimlerimizin ve bilginlerimizin bu insanlara ulaşıp yanlışları ve günahları terk etmeleri konusunda tavsiyede bulunmaları lazım. Bu noktada toplumu tövbeye ve istiğfara yönlendirmeleri lazım. Çünkü bizler tövbe ve istiğfar ettikçe Allah bela ve musibetleri üzerimizden kaldıracaktır. Bu anlamda herkesin üzerine büyük görevler düşmektedir. Bizler kendimizi manevi anlamda yetiştirip Allah’a kulluğumuzu çoğaltmamız, Rabbimizin Kitabı’nı okumamız gerekir. Çünkü o kitapta birçok şifa ayetleri vardır ve Allah, Kur’an’ın kendisini bir şifa olarak indirmiştir.” diye belirtti.

Sahabe-i Kiram’ın hastalık dönemlerinde bazı Kur’an ayetlerinden şifa aldıklarını belirten Uçar, şifa kaynağının Kur’an-ı Kerim olduğunu söyledi.

Salgın hastalık dönemlerinde Hazreti Peygamber’in tavsiyelerini hatırlatan Uçar, son olarak şunları söyledi:

“Peygamberimizin salgın hastalık döneminde hastalık belirtisi olan kişinin dışarıya çıkmaması ve başkalarına bulaştırmama noktasında tavsiyeleri vardır. Bu noktada Peygamberimiz, Allah’a yalvararak ve yakararak dua etmemizi istemektedir. Nitekim Resulullah’ın bazı dualarından olan; ‘Rabbim benim bedenime afiyet ver, Rabbim benim kulağıma afiyet ver, Rabbim benim gözlerime afiyet ver. Senden başka hiçbir ilah yoktur.’ duasını kardeşlerimizin yapmaları gerekir. Özellikle sabah namazı sonrası ve akşam güneş batmadan önce bu duayı okumalarını tavsiye ederiz.”

Check Also

Molla Enver Kılıçarslan: Davamız Allah’ın Dinini Hâkim Kılmaktır

Dünyada Müslümanların içerisinde bundukları durum ve Gazze'de devam eden direniş ile ilgili konuşan Genel Başkanımız Molla Enver Kılıçarslan, Müslümanların en büyük sorunu cihattan uzak durmalarıdır. Davamız, Allah için çalışmak, O'nun dinini hâkim kılmaktır." dedi.