Talebelerimiz Şehitler Gecesinde Buluştu

Genel merkez binamızda gerçekleştirdiğimiz etkinliğe müderrislerimiz ve medrese öğrencilerimiz katıldı.

Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programın açılış konuşmasını yapan üyemiz Molla Abdurrahman Özekinci, şehitliğin yüksek bir makam olduğunu belirtti.

Özekinci’nin konuşmasının ardından seslendirilen ezgilerden sonra şehit ve şehadet konulu sinevizyon gösterimi yapıldı.

Daha sonra katılımcılara hitap eden Yönetim Kurulu Üyemiz M. Ali Altun ise şehitlerden kalan mirasın sonraki nesillere daha güçlü bir şekilde aktarılması gerektiğinin altını çizdi.

Şehitlerin, dünyanın geçici zevklerini ellerinin tersiyle itip Allah’a kavuştuklarını dile getiren Altun, “Şu anda bizler İslam’ı yaşayabiliyor, anlatabiliyor ve İslam için hizmetlerde bulunabiliyorsak hiç kuşkusuz ki burada o şehitlerin mübarek kanlarının katkısı söz konusudur. Özellikle 90’lı yıllarda bu topraklarda nice erler, gençler, yiğitler dünyanın bütün geçici zevklerini ellerinin tersi ile itip rabbine koştular. Hepimiz onların mücadeleleri ile bugüne geldik.” dedi.

“Şehit bir destan ve kahramandır”

Şehadetin, İslam davası uğruna sabır ve azimle mücadele edenlerin arzusu olduğunu ifade eden Altun, sözlerine şöyle devam etti:

“Şehadet, gayret edenlerin, sabredenlerin, direnenlerin, vazgeçmeyenlerin, başkaldıranların, zalime ‘Sen zalimsin!’ diyenlerin ulaştıkları arzusudur. Şehitler ölümü öldüren, ölümden korkmayan ve zalimin karşısında dimdik durarak, Allah’ın ayetlerini haykıran insanlardır. Şehit, İslam’ın mukaddesatları ayaklar altındayken ayağa kalkıp, ‘Eğer hal buysa ölüm sağ kalmaktan daha iyidir.’ diyerek meydanlara atılandır. Şehit, insanlar karanlıkta, rablerini unutmuş bir haldeyken onların karanlık dünyalarını kanıyla aydınlatan yiğittir. Şehit bir destandır, kahramandır ve aynı zamanda zaferin ilk adımı ve müjdecisidir. Şehit, sıradan bir insan değildir. Bundan dolayı gökler onu övmüş, Kur’an’a muhatap olmuştur.”

“Şehitler kanlarını dökerek İslam’ın bize ulaşmasına katkı sundular”

Şehitlerin davasının ölümsüz olduğunu sözlerine ekleyen Altun, “Elimizde bir bayrak var ve bu bayrağı bize devredenler yani emanet edenler kendi kanlarını dökerek İslam’ın bize ulaşmasına katkı sundular. O zaman bize düşen o şehitlerin bize miras bıraktıkları davayı daha güzel, daha güçlü, daha temiz, daha pak ve daha muhteşem bir şekilde kendimizden sonraki nesillere aktarmaktır. Bu bizim boynumuza bir vefa borcudur.” şeklinde konuştu.

Check Also

Mela Arvási: Ümitsizlik Bize Haram Kılınmıştır

Mela Mustafa Arvási "Bugün İslam dünyasını yakan ateş Hazreti İbrahim'i yakan ateşten farklı değildir. Ama bize ümitsizlik haram kılınmıştır. İbrahim'i ateş nasıl yakmadıysa inşallah İslam dünyasındaki bu ateş de sönecektir" dedi.